Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Yağma Suçunun Unsurları Nelerdir?
Yağma suçu Türk Ceza Kanunu'nda Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi cezalandırılır şeklinde tanımlanmıştır.
Cebir Ve Tehdit Nedir?
Cebir zorlama anlamına gelmektedir. Tehdit ise Bir kimseyi, gelecek herhangi bir tehlike ile korkutma olarak tanımlanmaktadır.
Yağma Suçuna Teşebbüs Mümkün Mü?
Teşebbüs, failin suçu işlemek için elverişli hareketlerle eylemine başladıktan sonra elinde olmayan sebeplerle eylemin devamını veya sonucunu getirememesi halidir. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. Suça teşebbüsten bahsedebilmek için, failin eylemine elverişli hareketlerle başlaması ancak bu hareket sonrasında sonucun failin elinde olmayan nedenlerle gerçekleşmemesi gerekmektedir. Bu açıklamalardan bahisle yağma suçunda teşebbüs hükümlerinin uygulanabileceğini söylemek mümkündür.
Yağma Suçunun Faili Kimdir?
Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur. Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Bu durumda yağma suçunun failinin herkes olabileceğini söylemek mümkün olacaktır.
Yağma Suçunun Mağduru Kimdir?
Türk Ceza Kanunu'na göre mağdur, suçtan zarar gören kişidir. yağma suçunun mağduru herhangi bir kimse olabilmektedir.
Yağma Suçu Şikayete Tabi Mi?
Şikayet, bir suç nedeniyle suçtan zarar gören kişinin, yetkili makamlara hukuka aykırı fiili ve faili yetkili makamlara bildirmesidir. Kanunda düzenlenen suçların bir kısmının soruşturulabilmesi ve kovuşturulabilmesi için şikayet şartı aranmaktadır. Bu tür suçlarda şikayet yoksa veya şikayetten vazgeçme varsa suç soruşturulamaz veya kovuşturulamaz. Ancak kanun yağma suçunun soruşturulmasında ve kovuşturulmasında mağdurun şikayetini aramamıştır. Dolayısıyla yağma suçunun soruşturulması re'sen yapılacaktır.
Yağma Suçu Uzlaşmaya Tabi Mi?
Uzlaştırma kanunda yazılan şartların gerçekleşmesi halinde tarafların ortak paydada buluşarak yargılamayı sona erdirmeyi amaçlayan alternatif bir yoldur. Uzlaştırmaya tabi suçlar; şikayete tabi suçlar ve kanunda sayılan diğer suç tipleridir. Ancak yağma suçu uzlaşmaya tabi bir suç değildir.
Yağma Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?
Yağma suçunun;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde
veya bunların eklentilerinde,
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
h) Gece vaktinde işlenmesi halinde Yağma suçunun nitelikli halleri oluşacaktır.
Yağma Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Haller Nelerdir?
Yağma suçunun; Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit
veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler
uygulanır.Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek
ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.
Yağma Suçu Sonucunda Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Kararı (HAGB) Verilebilir Mi?
HAGB veya diğer bir deyişle hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı, mahkemenin sanık hakkında hükmettiği ceza hakkında hükmünü açıklamamasıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Yağma suçunun kanundaki alt sınırına bakılırsa bu suç hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hükümlerinin uygulanması mümkün görünmemektedir.
Yağma Suçunda Görevli Mahkeme Neresidir?
yağma suçunda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir.
Yağma Suçunun Cezası Kaç Yıldır?
Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel
dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük
bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altınasokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayıvermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet halinegetirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. Yağma suçunun;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde
veya bunların eklentilerinde,
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
h) Gece vaktinde,
İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Yağma Suçu Ve Hırsızlık Suçu Arasındaki Farklar Nelerdir?
Yağma suçunda da tıpkı hırsızlık suçunda olduğu gibi mağdurun zilyedinde bulunan bir taşınır fail tarafından çalınmaktadır. Ancak iki suç arasındaki temel fark eylem unsuru yönünde kendini göstermektedir. Yağma suçunun oluşabilmesi için failin, mağdurun zilyedinde bulunan taşınırı cebirle veya tehditle hakimiyetine geçirmesi gerekmektedir.
Yağma Suçunu Düzenleyen TCK'nın 148.maddesinin Gerekçesi Nedir?
Yağma suçunu düzenleyen TCK'nın 148.maddesinin gerekçesi şu şekilde açıklanmıştır:" Madde metninde yağma suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Hırsızlık suçunda olduğu gibi, yağma suçunda da, taşınır malın alınmasıyla ilgili olarak zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir. Ancak, hırsızlık suçundan farklı olarak, bu suçun oluşabilmesi için, mağdurun rızasının, cebir veya tehdit kullanılarak ortadan kaldırılması gerekir. Yağma suçu açısından tehdidin, kişiyi, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle yapılması gerekir. Yağma suçu, cebir kullanılarak da işlenebilir. Ancak bu cebrin, neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama boyutuna ulaşmaması gerekir. Yağma suçunun tamamlanabilmesi için, kullanılan cebir veya tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır. Bu bakımdan, kullanılan cebir veya tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Bu nitelikte olmayan bir cebir veya tehdit, sırf mağdurun normalden fazla ürkek olması nedeniyle, malı teslim etmeye veya alınmasına yöneltmişse, yağma suçundan söz edilemez ve fiilin hırsızlık olarak nitelendirilmesi gerekir. Malın teslim edilmesi veya alınması, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesini, mağdurun bu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hâle gelmesini ifade eder. Mal, zilyedin tasarruf olanağı ortadan kalktığı anda alınmış olacağından, bu ana kadar yapılan cebir veya tehdit, hırsızlığı yağmaya dönüştürür. Mal alındıktan yani hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra, bunu geri almak isteyen kişiye karşı cebir veya tehdide başvurulması hâlinde, artık yağma suçundan söz edilemez. Hırsızlık suçuna konu malın geri alınmasını önlemek amacına yönelik olarak kullanılan cebir veya tehdit ayrı suçların oluşmasına neden olur. Bu durumda, gerçek içtima hükümlerinin uygulanması gerekir. Maddenin ikinci fıkrasında senedin yağması düzenlenmiştir. Cebir veya tehdit kullanılarak bir kimsenin, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi de yağma sayılmıştır. Senedin bunu imzalayan için “borç doğurucu” olması gerekir. Bu borç para borcu olabileceği gibi, bir işi yapmaya veya yapmamaya, bir taşınmazını hibe etmeye, kira ile oturulan bir binayı boşaltmaya, var olan bir borca kefil olmaya da ilişkin olabilir. Bir alacağı tahsil etmemeye, herhangi bir davayı açmamaya, vasiyetnamesini değiştirmemeye yönelik bir vaadi içeren yazılı beyanlar da “borç doğurucu” senet sayılırlar. Şu hâlde mağduru iktisaden değerlendirmeye elverişli olan bir hakkını kullanmamasına yol açan her türlü belge, borç doğurucu senet tanımına girer. Maddenin son fıkrasında, mağdurun herhangi bir vasıta ile kendini bilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesinin, örneğin uyku ilacı ile uyutulmasının, yağmada cebir sayılacağı açıklanmıştır. "
Yağma Suçu Yargıtay Kararları
"Yağma suçu amaç ve araç hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için araç hareketler olan cebir veya tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır. Cebir, şiddet, tehdit, yağma suçunun zor unsurunu oluşturmaktadır. Zorun bulunmadığı olaylarda, yağma suçunun tipik unsurundan bahsedilemez." (Yargıtay 6.Ceza Dairesi 2021/22094E. Ve 2022/1440K.)
"Adli Tıp Kurumu Başkanlığının mağdur ... hakkındaki 30.04.2014 tarihli raporun sonuç kısmında ise "mağdur ...'in yapılan muayenesinde olayın işlendiği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta akli arıza içinde bulunduğunu gösterir şizoaffektif bozukluk saptandığı, bu nedenle mağdur ...'in 23/10/2010 tarihinde gerçekleşen eylem nedeniyle kuvvetli delillerle desteklendiği takdirde beyanlarına itibar edilebileceği oybirliği ile..." belirtildiği, anılan bu raporda mağdurun beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğuna dair bir tespit ve/veya teşhise yer verilmediği dikkate alındığında;
Öncelikle, mağdur ...'in maruz kaldığı yağma eylemi nedeniyle kendisini beden veya ruh bakımından savunamayacak durumda olup olmadığına ilişkin uzman hekim raporu aldırılıp sonucuna göre sanığın suç teşkil eden eylemine uygulanacak hukuki durumunun tespitinin gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yetinilerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması" (Yargıtay 6.Ceza Dairesi 2015/9418E. Ve 2018/4065K.)
