Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Ticareti Suçu Nedir?
Türk Ceza Kanunu’na göre uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri imal eden, ithal eden veya ihraç eden kişi cezalandırılmaktadır. Bu suçun faili uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi imal, ihraç veya ithal eden iken suçtan zarar gören ise kamudur.
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?
Uyuşturucu madde ticareti suçunun nitelikli halleri;
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması, Uyuşturucu ticareti suçunu oluşturan eylemlerin okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Görüldüğü üzere bu durumlarda sanığa verilecek ceza yarı oranda artırılacaktır. Yazımızın konusunu oluşturan husus ise şudur: bu suçun TCKm.188/4-b hükmünde düzenlenen yerlerde (okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerler) ancak araç içerisinde işlenmesi halinde de ceza artırımına gidilecek midir? Bu konuda uygulamada bir içtihat birliği yoktur. Keza Yargıtay Ceza Daireleri dahi kendi aralarında görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Aşağıda bu kararlardan bazıları yer almaktadır.
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Araç İçerisinde İşlenmesi Yargıtay Kararları
"Haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan ..., ... ve ... hakkında Cumhuriyet Başsavcılığından 01/03/2017 tarihinde usulüne uygun olarak alınmış arama kararı uyarınca yapılan aramalar neticesinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri ..., ... ve ...’in tüm aşamalarda sanıktan satın aldıklarını beyan etmesi ve sanığın da 21/09/2017 ve 27/11/2018 tarihli dilekçelerinde atılı suçu kabul ettiğini belirtmiş olması karşısında, sanığın üzerinde ve aracında yapılan aramaya ilişkin arama kararının dosya içerisinde bulunmaması sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Sanığın suç tarihinde kullanıcı şahıslar ..., ... ve ...'e uyuşturucu madde satarak zincirleme suretiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit ise de; sanık hakkında TCK 43. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından ve CMK 302/2. maddesi gereğince bu husus temyiz nedenleri arasında gösterilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde "Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır" şeklinde düzenlemenin bulunduğu, 01/03/2017 tarihli olay tutanağına göre, sanık araç içerisinde iken haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan ..., ... ve ...’in araç içine binmesi üzerine uyuşturucu madde satışının aracın içerisinde gerçekleşmiş olması ve aracın TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen umumi veya umuma açık yerlerden olmaması karşısında, TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin sanık hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi" (Yargıtay 20.Ceza Dairesi 2018/4162E. Ve 2019/337K.)
"Olayımızda sanık ... aracının TCK 188/4-b maddesinde sayılan caminin karşısına park ederek aracın içerisine aldığı kullanıcılara uyuşturucu madde satmıştır. Burada satışın araç içerisinde yapılmış olması, satış yapılan yerin umumi yer olmadığı sonucunu doğurmaz. Zira otomobil hareket eden bir araçtır ve sanık kendi iradesi ile aracı caminin karşısına park edip satış yapmıştır. Başka bir ifade ile ayuşturucu satışı yaptığı tezgahını caminin karşısına kurup satış yapmıştır. Aksi düşüncenin kabulü sanığın aracını okulun yada caminin veya TCK 188/4-b maddesinde sayılan yerlerin bahçesine veya tam karşısına park edip araç içinden uyuşturucu madde satması halinde TCK 188/4-b maddesinin konuluş amacına aykırı olarak umumi yer sayılmayıp bu maddenin uygulanmaması sonucunu doğurur ki, bu halde TCK 188/4-b maddesinin uygulama alanı çok daraltılmış olur. Uyuşturucu madde satılan yer TCK 188/4-b maddesinde sayılan yerin bitişiğindeki evin içi olsa idi, burada evin yeri değiştirilemeyeceğinden ve evin içi de umumi yer olmayacağından TCK 188/4-b maddesi uygulanmazdı. Ancak bu olayda olduğu gibi araç hareket eden ve yeri değiştirilebilen bir vasıta olup bir nevi uyuşturucu madde satışı yapılan tezgah olarak kabul edilmesi gerektiğinden, satış yapılan aracın park edildiği yerin TCK 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi yer olması halinde, artık burada TCK 188/4-b maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan temyiz isteminin esastan reddinin gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyoruz." (Yargıtay 20.Ceza Dairesi 2018/4162E. Ve 2019/337K. - Karşı oy)
"Olayımızda sanıklar, içinde bulundukları aracı, TCK'nın 188/4-b maddesinde sayılan caminin yakınına park ederek, aracın içerisine aldıkları kullanıcı ........'e uyuşturucu madde satmışlardır. Burada satışın araç içerisinde yapılmış olması, satış yapılan yerin umumi yer olmadığı sonucunu doğurmaz. Zira otomobil hareket eden bir araçtır ve sanıklar kendi iradeleri ile aracı caminin yakınına park edip satış yapmışlardır. Başka bir ifade ile uyuşturucu satışı yapılan tezgah caminin yakınına kurularak satış yapılmıştır. Aksi düşüncenin kabulü sanıkların araçlarını okulun yada caminin veya TCK'nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlerin bahçesine veya tam karşısına park edip araç içinden uyuşturucu madde satması halinde, TCK'nın 188/4-b maddesinin konuluş amacına aykırı olarak umumi yer sayılmayıp bu maddenin uygulanmaması sonucunu doğurur ki, bu halde TCK'nın 188/4-b maddesinin uygulama alanı çok daraltılmış olur. Uyuşturucu madde satılan yer, TCK'nın 188/4-b maddesinde sayılan yerin bitişiğindeki evin içi olsa idi, burada evin yeri değiştirilemeyeceğinden ve evin içi de umumi yer olmayacağından, TCK'nın 188/4-b maddesi uygulanmazdı. Ancak bu olayda olduğu gibi araç hareket eden ve yeri değiştirilebilen bir vasıta olup bir nevi uyuşturucu madde satışı yapılan tezgah olarak kabul edilmesi gerektiğinden, satış yapılan aracın park edildiği yerin, TCK'nın 188/4-b maddesinde sayılan yerlere 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi yer olması halinde, artık burada TCK'nın 188/4-b maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan" (Yargıtay 10.Ceza Dairesi 2020/5452E. Ve 2020/4824K.)

Teşekkürler