Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Telefonla Dolandırıcılık Suçu Ve Cezası
Dolandırıcılık suçu Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak olarak tanımlanabilmektedir. Bu tanıma göre, dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için bu suçu işlemek isteyen kişinin hileli davranış ile bir kimseyi aldatması gerekmektedir.
Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
m) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak işlenmesi halinde verilecek ceza artırılacaktır.
Dolandırıcılık Suçunun Şartları Nelerdir?
1) Failin bir takım hileli davranışlarda bulunması,
2) Hileli davranışların mağduru aldatabilecek nitelikte olması,
3) Failin hileli davranışlar sonucunda mağdurun veya başkasının aleyhine, kendisi veya başkası lehine haksız bir yarar sağlaması,
Şartlarının birlikte gerçekle şmesi gerekmektedir.
Dolandırıcılık Suçu Nasıl Oluşur?
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Görüldüğü gibi, dolandırıcılık suçunu malvarlığına karşı işlenen diğer suç tiplerinden farklı kılan husus, aldatma temeline dayanan bir suç olmasıdır. Birden çok hukuki konusu olan bu suç işlenirken, sadece malvarlığı zarar görmemekte, mağdurun veya suçtan zarar görenin iradesi de hileli davranışlarla yanıltılmaktadır. Madde gerekçesinde de, aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyiniyet ve güvenin bozulduğu, bu suretle kişinin irade serbestisinin etkilendiği ve irade özgürlüğünün ihlâl edildiği vurgulanmıştır.
Telefonla Dolandırıcılık Suçu Nedir?
Bilindiği üzere dolandırıcılık suçunun basit ve nitelikli hali olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Telefonla dolandırıcılık suçu ise yukarıda açıklamasını ve şartlarına yer verdiğimiz dolandırıcılık suçunun bir haberleşme aracı olan telefon kullanılarak yapılmasıdır.
Telefonla Dolandırıcılık Suçunda Hangi Mahkeme Görevlidir?
Telefonla Dolandırıcılık suçunun temel ve nitelikli hali olmak üzere iki hali bulunmaktadır. Telefonla Dolandırıcılık suçunun temel halinin yargılaması Asliye Ceza Mahkemelerinde görülürken; nitelikli halinin yargılaması Ağır Ceza Mahkemelerinde görülmektedir.
Telefonla Dolandırıcılık Suçunda Dolandırıcıların Kullandıkları Yöntemler Nelerdir?
Dolandırıcılar, telefonla dolandırıcılık suçunu işlerken mağdurların kutsal saydığı değerleri kullanarak veya telefonda mağduru acele ettirmek suretiyle heyecan yapmasına neden olarak telefonda dolandırıcılık eylemini gerçekleştirmektedirler.
Örneğin mağduru arayıp "Savunma sanayimizin gelişmesi, şanlı ordumuza destek olmak için 1000 TL göndermeniz gerekmektedir." demek suretiyle mağduru dolandıran bir dolandırıcının durumu bu şekildedir.
Bunun yanında son yıllarda sanal bahis sitelerinin ve bu sitelerde oynanan "oyunların" hızla yayılması nedeniyle bir dolandırıcılık yöntemi daha ortaya çıkmıştır. Bu dolandırıcılık yönteminde dolandırıcılar mağdurların bilgilerini çeşitli sitelerden ele geçirmekte ve sonrasında mağduru aramaktadırlar. Mağdurla aralarındaki konuşmalarda öncelikle mağdurun bilgilerini kendisine okuyarak güven kazanmakta sonrasında ise "sanal bahis sitesine kaydınız var görünüyor, toplam borcunu X TL kadar ancak uzlaşma kapsamında Y TL kadarını öderseniz dosyanızı kapatabiliriz. Ödemeyi bugün mesai saati sonuna kadar yapmanız gerekiyor." şeklinde mağdurda korkuya ve bununla bağlantılı olarak hileli davranışlarla aldatılmasına neden olmaktadırlar.
Telefonla Dolandırıcılık Suçu Yargıtay Kararları
"Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın suç tarihinde ev telefonundan kendisini komiser olarak tanıtan kişi tarafından aranıp, kimliğinin kullanılarak büyük bir şebeke tarafından dolandırıcılık yapıldığını söylediği, inanmadığını söylemesi üzerine, şahsın telefonu “savcı beye vereyim” dediği, kendisini savcı ... olarak tanıtan şahsın da haklarında soruşturma olduğunu belirtip, herhangi bir yere kimlik fotokopisi bırakıp bırakmadığını sorduğu katılandan cep telefon numarasını istediği, katılanı "9155" nolu numaradan aradıkları, katılanın eşinin telefon numarasını istedikleri, katılan durumu eşine bildirmek istediğinde, şahısların “eşiniz yanımızda isterseniz onun telefonundan sizi arayalım” dedikleri ve eşinin telefon numarasından katılanı aradıkları, "büyük bir dolandırıcılık şebekesi var, sizin isminizi kullanarak muhtelif yerlerden 160 bin TL’lik dolandırıcılık yapmışlar, bu şahısları yakalayacağız bize yardımcı olun" diye söyledikten sonra katılana kullandığı kredi kartları, evdeki para ve altınları sorup, güven oluşturduktan sonra evdeki paraları, altınları yanına almasını söyleyip, telefonla yönlendirerek kredi kartı ile kuyumculardan altın satın aldırıp, para ve altın bulunan poşeti mezarlığa bırakması sağlanarak dolandırıcılık suçunun işlendiğinin iddia edildiği olayda; katılanın eşine ait telefon hattına internet üzerinden erişim sağlanarak gerçekleştirilen eylemin; 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f maddesinde öngörülen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle hüküm kurulması" (Yargıtay 15.Ceza Dairesi 2019/6116E. Ve 2019/11211K.)
"Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen beraat hükmü katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın olay günü telefonla katılanı arayarak kendisini katılanın arkadaşı ... olarak tanıtıp, acele para ihtiyacı olduğunu söyleyerek katılanın farklı zamanlarda üç seferde toplam 800 TL parayı hesabına göndermesini sağladığı iddia olunan olayda; sanığın normalde ...’un kullanmadığı bir telefon hattından sanığı arayarak kendisini ... olarak tanıtıp para yatırılmasını sağlamaktan ibaret eylemin basit yalan kapsamında kaldığı, katılanın yapacağı basit bir araştırma ile arayan kişinin arkadaşı ... olmadığını anlayabilecek durumda olmasına karşın bunu yapmadığı, keza sanığın bu durumun ortaya çıkmasını engeller bir davranışının da bulunmadığı, bu kapsamda dolandırıcılık suçunun hile unsurunun olayda bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır." (Yargıtay 15.Ceza Dairesi 2015/1691E. Ve 2018/2138K.)
"Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçinin, facebook isimli internet sitesinde bulunan 150 TL karşılığında cep telefonu satışına ilişkin reklam ikonunu tıkladığında başka bir siteye yönlendirilmesi neticesinde şahsi bilgilerini girerek cep telefonu siparişi verdiği, bunun üzerine sanığın, şikayetçiyi telefonla arayıp, kendisine ait cep telefonunu kargo ile göndereceği konusunda şikayetçi ile anlaştığı, şikayetçi tarafından kargonun teslim alınması üzerine 150 TL tutarındaki telefon bedeli ödenmesine rağmen, sanığın, söz konusu cep telefonu yerine, şikayetçiye bozuk kol saati göndererek haksız yarar sağladığı, bu suretle sanığın, nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, internete cep telefonu satışına ilişkin reklam verdiğinin ve bu reklamı gören şikayetçi ile yüzyüze gelmeden haksız yarar sağladığının anlaşılması karşısında, hileli söz ve davranışlarla şikayetçiyi aldatıp bilişim sistemlerini araç olarak kullanarak menfaat temin eden sanığın eylemlerinin, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülmek suretiyle, aynı kanunun 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması" (Yargıtay 15.Ceza Dairesi 2019/7775E. Ve 2019/11257K.)
