Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Nafaka artırım davası nedir?
Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın
artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.
Nafaka türleri ve hesaplamasına ulaşmak için buraya tıklayın.
Nafaka artırım dava şartları nelerdir?
Bu hallerin biri ve birkaçının varlığı durumunda hukuki olayın şartları da göz önüne alınarak nafaka artırım davası açılabilecektir;
- Ekonomik kaynaklı olarak nafaka tutarının yetersizliği
- Nafaka borçlusunun yükümlülüğünün her hangi bir nedenle sona ermemiş olması
- Nafaka borçlusunun maddi olarak gelişme kaydetmesi ve nafaka oranının bu gelişmeye göre az kalması
- Nafaka alacaklısının sosyal ve ekonomik durumlarında oluşan değişiklik nedenli nafakanın yetersizliği
- Nafaka davasından baştan itibaren feragat edilmemiş olması
Nafaka artırım davası nerede açılır?
Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri aile mahkemesi yetkilidir.
Nafaka artışı neye göre hesaplanır?
Nafaka davalarında gelecek yıllara göre artırılması istemi durumunda bu artırım hakim tarafından Türkiye İstatistik Kurumu Üretici Fiyat Endeksi göz önüne alınarak yapılacaktır.
ÜFE oranına https://www.tuik.gov.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Nafaka ödenmeme durumunda ne yapabilirim?
Bu durumda yapılacak iş ödenmemiş ve hali hazırda ödenmeyen nafaka alacakları için icra takibi başlatmak olacaktır. Dava zaman aşımı süresi 10 yıl iken , İlamlı – ilamsız 5 yıl içinde geriye dönük işlenen faiziyle nafakalarınızın tazminini icra eliyle istemeniz hukuki ve maddi olarak yararınıza olacaktır. Başvuracağınız bir avukat bu konuda size hukuki destek sağlayacaktır.
Konu hakkında bazı yargı kararlarından kesitler:
3. Hukuk Dairesi E. 2015/180 K. 2015/8640’a göre;
‘’…Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı (baba) nın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz.Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır…’’
3. Hukuk Dairesi E. 2013/1207 K. 2013/2814’e göre;
‘’…Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, en son artırımdan itibaren geçen süre dikkate alındığında; nafakaların en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…’’
3. Hukuk Dairesi E. 2012/23313 K. 2013/94’e göre;
‘’…Mahkemece; yoksulluk nafakasına hükmedilen tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre dikkate alınarak, bu süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususu gözetilerek, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu, hakkaniyete uygun, en azından enflasyon oranında artırım kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile artırım talebinin reddine karar verilmiş olması Türk Medeni Kanunu'nun .... maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir…’’
3. Hukuk Dairesi E. 2014/12606 K. 2015/466’ya göre;
‘’…O halde mahkemece yapılacak iş; İştirak nafakası yönünden; çocuğun yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, özellikle velayet kendisinde bulunan annenin de nafakaya ihtiyaç duyduğu dikkate alınarak "hakkaniyete" uygun bir miktar artırıma karar vermek olmalıdır.Yoksulluk nafakası yönünden ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarihten itibaren geçen süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususları gözetilerek, nafakanın hakkaniyete uygun olarak en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması olmalıdır….’’
Samsun boşanma avukatı