Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
İş kazası, 5510 Sayılı Kanun’da “5510 Sayılı Kanun Madde 13'e göre "İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır." Şeklinde, yine 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu madde 3/1-g’de “İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı” olarak tanımlanmıştır.
Kısaca anlatmak gerekirse iş kazası, işçinin, işverenin hakimiyeti altında bulunduğu bir sırada, onun için ifa ettiği işten veya dolayısıyla dış bir sebeple aniden meydana gelen bir olay sonucu uğramış olduğu bedensel veya ruhsal zarardır.
İş kazası meydana geldiği takdirde yapılması gereken ilk işlem, işverenin bu kazayı ilgili kuruma bildirmesidir. Burada bildirim süresi 3 iş günü iken, ilgili kurumdan kasıt ise SGK’dır. İşverenin kazayı bildirmemesi halinde idari para cezası ile cezalandırılacaktır. Şunu da belirtmek gerekir ki, kaza nedeniyle iş mahkemesinde tazminat davası açılabilmesi için her şeyden önce kazanın iş kazası olarak tespiti gerekmektedir. Kurum tarafından kazanın iş kazası olarak tespiti yapılmamış ise, bu kez iş mahkemesinde iş kazasının tespiti için dava açılacaktır. Keza Yargıtay uygulaması da iş kazası olarak tespiti yapılmadan açılan tazminat davalarında, iş kazasının tespiti davasının açılması için süre verilmesi gerektiği yönündedir.
İş kazası mahiyeti itibariyle çok geniş bir kavramdır. Bu nedenle konuyu bir örnek üzerinden anlatmak, konunun somutlaştırılmasına yardımcı olacaktır. Örneğin; siparişlerini teslim edip iş yerine dönen bir motorlu kuryeye bir aracın çarpması sonucu oluşan kazayı ele alalım. Burada gerçekleşen kaza bir iş kazasıdır. Çünkü kaza bir işin yapıldığı sırada meydana gelmiştir.
Kaza Yapan İşçinin Hakları Nelerdir?
1-Sigorta poliçesinin üst sınırını aşmamak şartıyla kazaya sebebiyet veren aracın sigorta şirketine başvuru yolu,
2-İş mahkemesinde iş kazası nedeniyle tazminat davası açmak,
3-Yalnızca kazaya sebebiyet veren kişiye karşı tazminat davası açmak.
4-Kaza sebebiyle açılan ceza davası
İş Kazası Nedeniyle Açılan Tazminat Davası
Yukarıda iş kazasının tanımını yapmıştık. İş kazası geçiren işçi, zararının tazmini için iş mahkemelerinde tazminat davası açabilmektedir. Zararların kapsamı TBK’nın 54 ve 56.maddelerinde belirtilmiştir.
TBKm.54 “ Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
TBKm.56 “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bunların yanında kaza sonucu ölüm gerçekleşmişse, TBKm.53’e göre;
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar da istenebilecektir.
TBKm.53/3’te yer alan alacak kalemini biraz açmakta fayda vardır. Uygulamada destekten yoksun kalma tazminatı olarak bilinen bu tazminat, iş kazası sonucu ölüm gerçekleştiği durumlarda işçinin annesi, babası, eşi, çocuğu veya ölenden destek alan diğer kimseler tarafından istenebilecektir.
İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davalarında Görevli Mahkeme Neresidir?
İş kazası nedeniyle tazminat davalarında görevli mahkeme iş mahkemeleridir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise iş mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemeleri yetkili olmaktadır.
İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davalarında Yetkili Mahkeme Neresidir?
Açılacak tazminat davasında yetkili mahkeme ise şunlardır:
-Davalı veya davalıların yerleşim yeri mahkemesi,
-Kazanın gerçekleştiği yer mahkemesi
-İşin yapıldığı yer mahkemesi,
-İşçinin yerleşim yeri mahkemesi.
İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davasında Arabuluculuk Dava Şartı Mı?
7036 Sayılı Kanun’un 3/3 maddesi bize bu sorunun cevabını vermektedir. İlgili kanun hükmüne göre “İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere bu davalarda arabuluculuk dava şartı değildir.
İş Kazası Tazminat Davasında Zamanaşımı Süresi Kaç Yıldır?
İş kazası tazminat davalarında zamanaşımı süresi genel zamanaşımı olan 10 yıldır. Ancak iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının dava zamanaşımı süresi 10 yıldan fazla ise ceza davasındaki zamanaşımı süresi uygulanır.
Samsun İş Kazası Avukatının Görevleri Nelerdir?
Samsun işkazası avukatı olarak görevlerimiz; sigorta başvurusu yapmak, dava ve cevap dilekçesi yazımı, duruşma takibi yapmaktır. Samsun Avukat olarak bu zorlu süreçte sizlerin yanınızdayız.
İş Kazası Tazminat Davası İle İlgili Yargıtay Kararları
Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayın iş kazası ihbarı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği, davacı tarafa iş kazası ihbarı yapmak üzere Kuruma başvurması için önel verilmediği anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açmaları için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. (Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2015/13151E. , 2016/6162K.)
Somut olayda ise; SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle yapılmış bir iş kazası tahkikatının bulunmadığı ve giderek de Kurum tarafından hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır.Yukarıda da değinildiği üzere Kurumca yapılacak iş kazası tahkikatının işverenlerden yapılması muhtemel mükerrer tahsilin önüne geçilmesi ve görevli mahkemenin belirlenebilmesi bakımından öneme sahiptir. Bu nedenle yargılama sırasında öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ön mesele olarak iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti gerekir. Bu ön meselenin çözümündeki ilk basamak Kurum tarafından yapılacak olunan iş kazası tahkikatıdır. Bu tahkikattan olumlu netice alınamaz yani zararlandırıcı olay Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edilmez ise bu kez yapılacak olan iş, davacı yan tarafından ihtilafın Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmesi ve işbu tazminat davasında Kurum taraf olmaması nedeniyle SGK ile işverenin hasım olarak gösterildiği ayrı bir iş kazası tespit davası açılması olacaktır. (Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2014/25762E. , 2015/7908K.)
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. (Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2013/5626E. , 2013/15674K.)
Samsun iş kazası avukatı
Samsun iş kazası avukatı